- Prts - Cmrts 08:00-17:00
- +90 312 287 12 11
Donör alan değerlendirilirmesi neden önemlidir?
Kişinin bu gün ve ilerde yapılabilecek potansiyel saç nakli operasyonları için yeterli donör alanı olup olmadığı değerlendirilmelidir. Çünkü devam eden saç dökülmesi ile birlikte saçsız alanın büyüme potansiyeli her zaman mevcuttur. Donör alanın yetersizliği önemli bir problemdir. Saç tellerinin normalden çok ince olması, foliküler ünitelerin içerdiği saç tellerinin sayısının normalden az olması, foliküler ünitelerin sayısının az olması, daha önce geçirilmiş fut operasyonları gibi nedenlerle donör alan yetersizliği olabilmektedir. Donör alanın büyüklüğü, derinin elastikiyeti, donör alandaki saç yoğunluğu gibi değişkenler cerrah tarafından çok iyi değerlendirilmeli ve saç ekim planlaması ona göre planlanmalıdır.
Donör değerlendirilirken alanın büyüklüğü, derinin elastikiyeti, saçları kalınlıkları, renkleri, foliküler ünite yoğunluğu ve foliküler ünitedeki saçların yoğunluğu ayrı ayrı değerlendirilir. Saç tellerinin incelmeye başladığı bölgelerden alım yapılmamalıdır.
Donör alandaki derinin çok gevşek ve ya çok sert olması fue tekniğini olumsuz etkilemektedir. İlerleyen yaşlarda donör alan elastikiyetini kaybeder. Bu da donör alandan greft alımı kapasitesini azaltır.
Donör alandaki foliküler ünite yoğunluğu ve bu foliküler üntelerin içerdiği saç teli yoğunluğunun az olması yine operasyonu olumsuz yönde etkileyecektir. Donör alandaki foliküler ünitelerin sayısı arttıkça, elde edilebilecek greft sayısı da artaken, foliküler ünitelerin içerdiği saç teli arttıkça greft başına ekilen saç miktarı ve sonuçta ekilen toplam saç teli miktarı da artacaktır.
Kalın bir saç teli, ince bir saç telinin bazen 3-4 katı daha kalın olabilmektedir. Saç tellerinin ince olması saç ekilen bölgede derinin görülebilir olmasını arttırmaktadır. Bu nedenle saç ekimini olumsuz etkilemektedir.
Norwood sınıflamasına göre saçsız alan değerlendirirlerken ayrıca da alanın büyüklüğünün ölçülmesi unutulmamalıdır. İlk yapılacak olan operasyonda kaç greft ekileceği bu ölçümlere göre belirlenir. Hastanın saç dökülmesi devam edebileceğinden ilerde saç ekimi ihtiyacı olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Hasta saç dökülmesinin devam edebileceğini ve ilerde ikinci hatta üçüncü ekim operasyonları geçirilebileceğini çok iyi anlamalıdır.
Operasyon öncesi ve özellikle sonrası güneşlenme çok önerilmemektedir. Ama asıl hayatı boyunca güneşe maruz kalmak ta saç ekimini olumsuz etkileyebilmektedir. Hayatı boyunca güneşe maruz kalan kişilerde görülen güneş hasarı deri elastikiyetini azaltırken, damarlardaki değişiklikler dolayısı ile alıcı alanda beslenme bozuklukları görülebilmektedir.
Eğer ekim yapılacak alanda güneşe bağlı deri lezyonları gelişmişse, bu lezyonların ilk olarak 5 fulorourasil ile tedavi edilmeleri önerilmektedir. İşlem bu tedaviden 6-12 ay sonra yapılır.