- Prts - Cmrts 08:00-17:00
- +90 312 287 12 11
Saç dökülmesi kişi üzerinde duygusal strese yol açarken psikolojik bir baskı yapar ve kişinin öz güveni üzerinde olumsuz etkileri vardır. Saç dökülmesi yaşayan hastalarda bu psikolojik durumlar değerlendirilmelidir. Saç ekimi adayı ile konuşmak çok önemlidir. Aday teknik olarak saç ekimine uygun olsa bile, gerçekçi yaklaşıp yaklaşmadığı, beklentilerinin gerçekçi olup olmadığı çok iyi değerlendirilmelidir. Saç ekiminde teknik ilerlemeler, uygun hasta seçimi ve gerçekçi planlama ile oldukça başarılı sonuçlar almak son derece mümkündür. Depresyon, trikotillomani, vücut dismorfik sendromu ve obsesif –kompülsif hastalık saç ekim sonuçlarını olumsuz etkilemektedirler.
Trikotillomani hastalığında hasta kendi saçlarını devamlı çekerek saç dökülmesine ve kelliğe yol açar. Hasta genellikle saçlarını çekerek dökse de kaş, kirpik, sakal ve diğer vücut kıllarını da çekebilir. Bu hastalık eğer aktif ise saç ekiminden önce bir psikiyatri konsültasyonu yapılmalı ve ameliyat bu hastalık tedavi edildikten sonra yapılmalıdır.
Obsesif-kompulsif rahatsızlıkta tekrarlayan saplantılı düşünceler ve bu düşüncelerin yol açtığı endişe halini azaltmak için yapılan tekrarlayan hareketler vardır. Bu hastalarla yapılan ön görüşmede hasta tekrarlayan sorular sorarak, doktorun cevap vermesini beklemeden diğer sorulara yönelir. Oldukça mükemmeliyetçi olduklarından herhangi bir operasyon sonrası beklentileri gerçekçi olmaktan uzak olabilir.
Depresyon saç ekim hastalarında oldukça sık görülmektedir. Operasyonunun depresyonu tedavi etmesi beklenmemelidir. Hatta gerçekçi olmayan beklentilerin karşılanmaması hastaların depresyonunda artmaya da yol açabilir. Bu nedenle operasyondan önce doktor, saç ekimi adayında bu tür hastalıkların varlığını araştırmalı ve eğer böyle bir rahatsızlığı var ise önce bir psikiyatri konsültasyonu istemelidir.
Vücut Disformik Bozukluğu hastaları kendi görünüşlerinde çirkin olarak değerlendirdikleri bir bölgeyi saplantı haline getirmişlerdir. Çok hafif bir çirkinlik bu hastalarca abartılır. Bu durum hastanın psikolojisini sosyal ve iş hayatını olumsuz yönde etkiler. Depresyon ve endişe bozuklukları ile birlikte görülebilir. Toplumda dış görünüşe verilen önem arttıkça bu bozukluğun görülme sıklığı da artar. Özellikle ergenlik çağında toplumdan gelen olumsuz eleştirilerle tetiklenebilir. Bu hastalar bu kusurlarının tedavisi için estetik cerrahlara çok sık başvururlar. Bu tür hastalara estetik girişimler yapılması genellikle önerilmemektedir. Tedavileri daha çok psikiyatrisiler tarafından yapılır.